Toksik insan tipleri, genellikle başkalarına zarar verme eğilimi olan kişilik özelliklerine sahip insanlardır. Bu tipleri anlamak, sizin için zararlı olabilecek insanlardan kaçınmanızı sağlayabilir. Narsistler, diğer insanları kontrol etmek ve manipüle etmek için çaba harcayan insanlardır. Borderline kişilik bozukluğu olanlar, genellikle dengesiz davranışlar sergilemeye ve hoş olmayan duygular hissetmeye yatkındırlar. Histrionik kişilik bozukluğu olanlar ise, abartılı davranışlar sergileyerek dikkat çekmeye çalışırlar. Antisosyal kişilik bozukluğu olanlar ise, ahlaki değerlere karşı gelme eğilimindedirler ve suça meyilli olabilirler. Yıkıcı kişilik bozukluğu olanlar ise, kendilerine ve başkalarına zarar verme eğilimindedirler. Paranoid kişilik bozukluğu olanlar, gerçek dışı şüpheleri ve takıntıları olan insanlardır. Obsesif-kompulsif kişilik bozukluğu olanlar ise, aşırı disiplinli ve mükemmeliyetçi kişilikleridir.
Narsistler
Narsistler, genellikle kendilerini özel ve üstün görürler. Başka insanlara karşı empati kurmakta zorlanırlar ve çevrelerindeki insanları manipüle etme konusunda oldukça beceriklidirler. Kendilerine uygun düşmeyen fikirleri reddederler ve kendi düşünceleri dışındaki görüşlerin önemini kabul etmezler. Ayrıca, sıklıkla başkaları üzerinde kontrol sahibi olmak isteyen ve bu amaçla manipülasyona başvuran kişilerdir. Narsistler daima kusursuz olmak isterler ve hayal kırıklığına uğramaktan korkarlar. Bu nedenle, kendilerini savunmak ve onaylanmak için sıklıkla yalan söylerler.
Borderline Kişilik Bozukluğu Olanlar
Borderline Kişilik Bozukluğuna sahip olan insanlar, genellikle dengesiz davranışlara ve sürekli hoş olmayan duygulara sahiptirler. Bu kişilerin hayatındaki her şeyi aşırı şekilde yaşadığı görülür. Bir gün kendilerini çok sevdiği birini yüceltirken, diğer gün bu kişiyle araları açılır.
Borderline Kişilik Bozukluğuna sahip olan insanları anlamak ve anlaşmak oldukça zordur. Çünkü bu kişilerin davranışları öngörülemezdir. Ayrıca, ilişkilerinde sürekli çalkantılı bir dönem yaşarlar ve ayrılık korkuları vardır.
Borderline Kişilik Bozukluğu olan insanlar, kendilerine zarar verme eğiliminde olabilirler. Bu nedenle, bu kişilerin tedavisi oldukça önemlidir.
Histrionik Kişilik Bozukluğu Olanlar
=Dikkat çekmek ve ilgi odağı olmak için abartılı davranışlar sergilerler. Bu kişiler, kendilerini sürekli olarak ön plana çıkarmak ve başkalarından övgü almak isterler. Genellikle toplumsal ortamlarda abartılı giyim kuşam, makyaj, saç, takı gibi gösterişli unsurlar kullanırlar. Kendilerine olan güvensizliklerini, dikkat çekmek suretiyle örtbas etmek isteyen bu kişiler, kendilerini aşırı derecede eleştirirler. Histrionik kişilik bozukluğu olanlar, genellikle başkalarına karşı son derece duyarlıdırlar ve ilişkilerinde sürekli olarak insanları etkileyebilme, dikkat çekebilme ihtiyacı taşırlar. Ancak, narsistler gibi manipülasyona başvurmazlar ve genellikle doğal bir güçlük sergilerler.
Narsistlerle Karşılaştırıldığında
Narsistler genellikle başkaları üzerinde kontrol sahibi olmak istedikleri için manipülatif davranışlarda bulunurlar. Ancak, yıkıcı kişilik bozukluğu olanlar narsistlerle karşılaştırıldığında insanlarla ilişkilerinde daha zorlanırlar ve duygusal çöküntüye daha yatkındırlar. Kendilerine ve başkalarına zarar verme eğiliminde olmalarıyla beraber, genellikle öfke nöbetleri geçirirler ve istikrarsız bir ruh haliyle yaşarlar. Yıkıcı kişilik bozukluğu olanlarla ilişki kurmak oldukça zordur, sağlıklı bir ilişki yürütmek hayli güçtür.
Borderline Kişilik Bozukluğuna Sahip Olanlarla Karşılaştırıldığında
Toksik insan tipleri arasında yer alan borderline kişilik bozukluğuna sahip kişiler, empati konusunda zorlanırlar. Karşılarındaki kişinin duygularını anlamakta başarısız olabilirler ve sürekli olarak çatışma halinde olabilirler. Bu durum, özellikle yakın ilişkilerde sorunlara yol açar ve insanların onlarla birlikte olmakta güçlük çekmelerine neden olabilir. Narsistlere göre daha duygusal çöküntüye yatkın olan ve sıklıkla depresyon yaşayan bu kişiler, güvensizlik duyguları ve hayal kırıklıklarıyla da mücadele edebilirler.
Antisosyal Kişilik Bozukluğu Olanlar
Antisosyal kişilik bozukluğu olanlar, çevrelerindeki insanlarla ahlaki açıdan uygun olmayan davranışlarda bulunabilirler. Bu insanlar, empati kurma konusunda zayıf oldukları için başkalarına zarar vermekte sakınca görmeyebilirler. Suça meyilli olmaları da bu yüzden görülebilir. ADP-IV’teki tanımlamaya göre, bu kişiler yetişkinliğe kadar uzanan antisosyal davranış göstermişlerdir. Genellikle tutarsız davranışlar sergilerler, suçlu bulundukları zamanda bile pişmanlık duymayabilirler ve suçlu olduklarına dair sorumluluklarını kabul etmek istemeyebilirler.
Yıkıcı Kişilik Bozukluğu Olanlar
Yıkıcı kişilik bozukluğu olanlar, kendi öfke ve çatışmaları nedeniyle çevrelerindekilerle sık sık anlaşmazlıklar yaşarlar. Hem kendilerine hem de başkalarına zarar verme eğilimindedirler. Bu insanlar, duygusal olarak çalkantılıdır ve karar vermede genellikle zorlanırlar.
Yıkıcı kişilik bozukluğu olanlar, diğer toksik insan tiplerinden farklı olarak, özellikle duygusal bakımdan zarar vermekle ilgilidirler. Kendi acılarını bastırmak ve kontrol etmek için diğerlerine zarar verirler.
Bu insanlar kolayca öfkelenir ve şiddete meyillidir. Sıklıkla kavga ederler ve ortamları huzursuz kılarlar. Kendi sorunları çözemedikleri için, çevrelerindekileri suçlamayı tercih ederler. Ayrıca, kişisel sınırlarını aşmakta ısrarlı olabilirler ve başkalarının davranışlarını kontrol etmek için manipülatif taktikler kullanabilirler.
Yıkıcı kişilik bozukluğu olanlar, tedavi edilmediğinde sosyal hayatta ve mesleki yaşamda işlev bozukluğuna neden olabilirler. Bu nedenle, bu kişilerin sağlıklı bir hayat ve ilişkiler kurabilmeleri için destek almaları önemlidir.
Paranoid Kişilik Bozukluğu Olanlar
Paranoid Kişilik Bozukluğu Olanlar, genellikle hayatlarında yaşadıkları güvensizlik nedeniyle diğer insanlara karşı aşırı şüpheli yaklaşırlar. Gerçek dışı şüpheleri ve takıntıları vardır ve sürekli bir tehdit altında olduklarını düşünürler. Kendilerini sürekli olarak koruma altına almaya çalışırlar.
Bu insanlar, başkalarının kendilerine zarar vermek istediğine inanırlar ve bu nedenle insanlarla ilişkilerinde temkinli davranırlar. Yabancı insanlarla temas kurmakta zorlanırlar ve genellikle yalnız kalmayı tercih ederler. Bu durum, sosyal hayatlarını olumsuz şekilde etkileyebilir.
Paranoid Kişilik Bozukluğu Olanlar, toplumda birçok stres faktörüne maruz kaldıklarında daha fazla şüphe duyabilirler. Bu nedenle, başkalarına güven duymak onlar için zordur. Uygun tedavi olmadığı sürece, bu insanlar için ilişkilerde zorluklar yaşamak kaçınılmazdır.
Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu Olanlar
Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğuna sahip insanlar aşırı düzenli ve disiplinlidirler. Kendilerine ve başkalarına karşı yüksek standartlar belirlerler ve bu standartlara uymanın ötesinde bir çaba gösterirler. Her türlü detayı planlama ve kontrol etme ihtiyacı hissederler. Kurallara sıkı sıkıya bağlı oldukları için, başkalarının kurallara uymaması onları çok rahatsız eder. Mükemmeliyetçidirler, hataları tolere etmezler ve hata yapma ihtimali olduğunda kaygı hissederler. Bu nedenle, kendileri ve çevrelerindekiler için stresli bir ortam yaratırlar. Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozukluğu olanlar genellikle sıkıcı veya karamsar bir ruh hali gösterirler.