Willard Akıl Hastanesi’nin Tarihçesi

Willard Akıl Hastanesi, 1869 yılında açılmış bir akıl hastanesidir. ABD’nin New York eyaletinde yer almaktadır. Willard Akıl Hastanesi, o dönemlerde zihinsel hastalık bakımının geliştirilmesi amacıyla açılmıştır. Hastanenin açılışından önce, zihinsel hastalıklarla ilgili tedavi ve bakım pek bilinmemekteydi. Ancak, bu hastalara daha iyi bir bakım verilmesi gerektiği fark edilmişti. Bu amaçla, Willard Akıl Hastanesi kurulmuştur. Hastane, açıldığı yıldan bu yana çeşitli değişimler ve yenilikler geçirmiş olsa da, tarihi boyunca hep önemli bir yer tutmuştur.

19. Yüzyıl Öncesi Zihinsel Hastalık Bakımı

19. yüzyıl öncesinde zihinsel hastalık bakımı, günümüzdeki standartlarla kıyaslanamayacak kadar ilkel ve yetersizdi. O zamanlar, zihinsel hastalığı olanlar genellikle hapishanelerde veya sokaklarda yaşamak zorunda kalırdı. Bu kişiler, fiziksel şiddete ve kötü muameleye maruz kalırken, sağlık hizmetlerine erişimleri yoktu.

Ancak 19. yüzyılın ortalarında, zihinsel hastalık bakımı için yeni yaklaşımlar benimsenmeye başlandı. Bu yaklaşımlar hastanelerin açılmasını ve zihinsel hastalığı olanların daha iyi bir şekilde tedavi edilmesini sağladı. Bu dönemde, hastaların fiziksel sağlığını koruyarak ve onları tedavi ederek iyileştirme yolunda önemli ilerlemeler kaydedildi.

Öte yandan, bu dönemde yapılan tedavilere dair bazı tartışmalar da mevcuttu. Bazı doktorlar, hastaları sıcak su banyolarından veya diğer aşırı uygulamalardan geçirerek tedavi etmeye çalışırken, diğerleri daha insancıl tedavi yöntemleri benimsediler. Bu dönemdeki zihinsel hastalık bakımı yöntemleri, günümüzdeki standartlara kıyasla oldukça ilkel olsa da, bu tarihi süreç, akıl hastanelerinde ve zihinsel hastalık bakımında önemli bir adım olarak kabul edilmektedir.

Willard Akıl Hastanesi’nin Kuruluşu

Willard Akıl Hastanesi, 1869 yılında açılmıştır. Hastanenin kuruluşu, o zamanlar diğer eyaletlerde yaşayan akıl hastalarına ev sahipliği yapan New York eyaleti hükümetinin, bu hastaları kendi sınırları içinde bakabileceği bir yer açma kararı alması sonucunda gerçekleşmiştir. Bu amaçla kurulan Willard Akıl Hastanesi, aslında yalnızca akıl hastaları için değil, diğer eyaletlerin de hasta kabul ettiği bir merkez olmuştur. Hastane, yıllar içinde sürekli olarak gelişti ve yenilendi. İlk açıldığı zamanlarda sadece bir binadan ibaret olan hastane, zamanla daha büyük bir kompleks haline geldi. İlk yıllarında hastane, sadece 50 hastaya hizmet verebiliyordu. Ancak, zamanla bu sayı artarak 4000’lere kadar yükseldi.

Elmira’daki Örnekler

Willard Akıl Hastanesi’nin kuruluşu, Elmira’daki zihinsel hastalık bakımı kurumlarından etkilenmiştir. Bu kurumlar içinde en önemlisi hiç şüphesiz, Thomas Story Kirkbride’in yönettiği Utica State Hospital’dır. Willard Akıl Hastanesi de Kirkbride modelinin özelliklerini taşımıştır. Buna ek olarak, Elmira’daki bir diğer zihinsel hastalık bakımı kurumu olan Binghamton Asylum da, Willard Akıl Hastanesi’nin kuruluşuna etkili olmuştur. Binghamton Asylum’ın mimarisi de Kirkbride’in tasarımlarından etkilenmiştir. Bu kurumlar, Willard Akıl Hastanesi’nin kuruluşunda belirleyici bir etkiye sahiptir.

Thomas Story Kirkbride

Willard Akıl Hastanesi’nin kuruluşunda etkili olan bir diğer isim de Thomas Story Kirkbride’dır. Kendisi Philadelphia’daki Pennsylvania Hospital’da çalışırken, zihinsel hastalıklar ve insanlar tarafından kabul edilebilir bir şekilde tedavi edilmesi üzerine çalışmalar yaptı. Sonuç olarak, 1854’te “On the Construction, Organization, and General Arrangements of Hospitals for the Insane” adında bir kitap yazdı. Bu kitap, zihinsel hastanelerin inşaatında, organizasyonunda ve genel düzenlemelerinde temel alınacak bir kaynak haline geldi.

  • Kirkbride, akıl hastanelerinin en üst düzeyinde yöneticilik yapacak deneyimli bir hekimin varlığı gerektiğini savundu.
  • Kitabında, hastane binalarının doğru inşaat ve düzenleme şekilleri hakkında ayrıntılı bilgiler yer almaktadır.
  • Kirkbride, akıl hastanesindeki hasta bakımında insanca davranmayı, hastaların iş, eğitim ve sosyal aktivitelere dahil edilmesini ve hastaların aileleriyle temas halinde kalmalarını vurguladı.

Willard Insane Asylum

Willard Akıl Hastanesi, 1865 yılında açılmak üzere planlandığında, “Willard Insane Asylum” olarak biliniyordu. Hastane kurulurken isminin psikolojik rehabilitasyon hizmetlerini yansıtması amaçlandı. Diğer birçok akıl hastanesi gibi, Willard Akıl Hastanesi de, zihinsel hastalar için güvenli bir yerdi. İlk hastaların kabul edilmesi, 9 Ekim 1869’da meydana geldi. Hastanenin açılışı, New York Valisi John T. Hoffman tarafından gerçekleştirildi. Willard Akıl Hastanesi’nin açılışından sonra önemli bir ulusal ve uluslararası saygınlık kazandı.

Hastane Bölümleri ve İlk Yılları

Willard Akıl Hastanesi 1869 yılında öncelikle kadınlar için tasarlanmıştı. Hastanenin ilk yıllarında, hastanenin bölümleri, koridorları ve ofisleri düz bir şekilde planlandı. Erkekler için yapılan ek bina yapıldıktan sonra, 1911 yılına kadar hastane sadece erkek hastaları kabul etti. İlk yıllarda, hastalar manuel olarak çalışarak tarım işleri, hayvan bakımı ve diğer görevlerde çalıştılar. Çalışma faktörü, hastaların sosyalizasyonlarına ve kendilerine katkı sağlamalarına yardımcı oldu.

1910’larda hastanenin nüfusu 2800 ile zirvesine ulaştı. Bölümler hamam, morg, fotoğrafçı gibi alanlara ayrıldı. Hastalar için ayrıca sinema ve tiyatro odaları da yapıldı. Elektrik ışığı da o yıllarda hastanede kullanılmaya başlandı. Çalışma terapisi uygulaması devam etti ancak zamanla güvenlik endişeleri nedeniyle azaltıldı.

1930’larda, hastaların akıl sağlığına hizmet etmek için yeni yöntemler ve teknikler yavaş yavaş uygulanmaya başlandı. Uygulamalar, hastaların günlük rutinlerinin daha normal hale getirilmesine, özellikle taburculuğa hazırlanıldığında daha sosyal beceriler kazanmalarına yardımcı oldu. Fizik tedavi de o yıllarda hastanede uygulanmaya başlandı.

Willard Akıl Hastanesi’nin ilk yıllarında, hastane koşulları, çağın standartlarına göre oldukça iyiydi. 1960’larda, hastanenin kalitesi, hasta nüfusundaki azalma ve finansal sıkıntılar nedeniyle düşmeye başladı. Ancak hastane, New York Eyaleti’nin en önemli akıl hastanelerinden biri olarak hizmet verdi ve tarihi boyunca birçok yeniliklere öncülük etti.

Willard Akıl Hastanesi’nin Değişen Yüzü

Willard Akıl Hastanesi, uzun tarihi sürecinde birçok değişime uğramıştır. İlk yıllarında iki büyük bölümden oluşan hastane, zamanla daha fazla bölüme ayrılmıştır. 1902 yılında yeni bir bina inşa edilerek hastanenin kapasitesi artırılmıştır. Ayrıca, hastanenin kadınlar için bir bölümü de açılmıştır.

1930’larda hastaneye birçok yenilik getirilmiştir. Elektrikli cihazlarla tedavi yapılabilmesi sağlanmış, ameliyat odaları açılmış ve hastane binasının genişletilmesi planlanmıştır. Bu dönemde ayrıca hastaneye diğer hastanelerde uygulanan insülin şok terapisi uygulanmıştır.

1960’lardan sonra hastanenin hasta sayısı yavaş yavaş azalmıştır. Bu dönemde hastanede gerçekleştirilen değişimler psikiyatrik bakımda değişen yaklaşımların yansımasıdır. Hastane, “akıl hastalıklarının toplumsal nedenleri” teorisine dayalı tedavilere odaklanmaya başlamıştır. Tedavi yöntemleri arasında ilaç tedavisi, grup terapisi ve aile terapisi yer almaktadır.

Bugün Willard Akıl Hastanesi, hayatta kalan binalarının bir kısmının restore edildiği ve farklı amaçlar için kullanıldığı bir tarihi site olarak varlığını sürdürmektedir. Hastanenin tarihî önemi, 1987 yılında National Register of Historic Places listesine alınarak koruma altına alınmıştır.

Zihinsel Hastalık Bakımında Yeni Yaklaşımlar

Zihinsel hastalıkların bakımı konusunda modern yaklaşımların benimsenmesi 20. yüzyılda gerçekleşti. 1950’lere kadar hastanelerde yalnızca ilaç tedavisi uygulanırken, sonrasında psikoterapi, sosyal destek ve rehabilitasyon gibi yaklaşımlar da kullanılmaya başlandı. Willard Akıl Hastanesi de bu dönüşümden etkilendi. 1950’lerin başlarında hastanedeki psikotik hastalar için şok tedavisi uygulamaları sonlandırıldı ve yerine ilaç tedavisi ve psikoterapi kullanımı artırıldı. Bununla birlikte hastane yapısında da değişikliklere gidildi. Büyük, tek tip binalar yerine, hastaların daha özgür bir şekilde dolaşabileceği küçük bloklar inşa edildi. Hastanenin amacının hastaların iyileşmesi yerine, onları güvenli bir şekilde saklamak olduğu dönemler geride kalmıştı.

Yıkım ve Restorasyon

Willard Akıl Hastanesi, yıllar boyunca birçok zorluğa karşı koydu. Maalesef, yetersiz bakım ve büyük nüfus nedeniyle, hastanenin bazı binaları zamanla yıkılmaya başladı. Ancak, birçok insan hastanenin geçmişine saygı duyarak restore etmeye çalıştı. 1995 yılında, hastanenin ana binası kaybolmaktan kurtarıldı ve şimdi tamamen restore edilmiş olarak kullanılıyor. Bu binanın etrafındaki bazı binalar da restore edilmeye devam ediyor. Restorasyon girişimleri, hastanenin tarihî karakterine sadık kalmak ve özelliklerini korumak için büyük özen göstermektedir.

Willard Akıl Hastanesi Bugün

Willard Akıl Hastanesi, günümüzde bir ruh sağlığı merkezi olarak faaliyet göstermektedir. Hastanenin restore edilmiş olan bölümleri, ziyaretçilere açık olarak gezilebilir durumdadır ve hastanenin tarihî önemine ışık tutan sergiler de bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, hastane bünyesinde akıl sağlığı hizmetleri de sunulmaktadır. Günümüz modern teknolojisi, hastaneye özellikle tıbbi teknolojik araçları ve terapileri kullanma imkânı sunmaktadır. Hastanenin ziyaretçilerin ilgisini çeken öteki bölümleri ise hastanenin mezarlığıdır. Willard Akıl Hastanesi bugün de tarihî değeri ve işlevi ile dikkat çekmektedir ve ulusal kaynaklardaki listelerde yer almaktadır.

Willard Asylum Cemetery

Willard Akıl Hastanesi’nin tarihinde önemli bir yere sahip olan mezarlık, hastane kapatıldıktan sonra da ziyaret edilebiliyor. Burada, hastanenin hikayesiyle özdeşleşen isimsiz hastaların hikayeleri yatıyor. Mezarlıkta toplam 5,776 mezar bulunuyor ve bu mezarların sadece 1,500’ü isimli. Ziyaretçiler, hastaların isimsizliği ve mezar taşlarının sadece numaralardan oluşması karşısında duygusal anlar yaşıyorlar. Mezarlık, hastalara nasıl davranıldığı konusunda fikir vermekte ve insanların zihinsel hastalara yönelik tutumlarının değişmesinde rol oynuyor. Ayrıca, mezarlıkta yapılan çalışmalar sayesinde isimleri bilinmeyen pek çok hasta, kimliği belirlenerek tarih sayfalarındaki yerini almış oldu.

National Register of Historic Places

Willard Akıl Hastanesi, New York eyaletinin en büyük akıl hastanesi olması yanı sıra tarihi önem bakımından da oldukça değerlidir. Hastane, ülkenin geçmişindeki zihinsel hastalık bakımı ve sağlık sistemi hakkında önemli bir rol oynamıştır. Bu nedenle, 1987 yılında National Register of Historic Places’e kaydedilmiş ve bugün bile birçok ziyaretçinin ilgisini çeken bir tarihî yer olarak korunmaktadır.

Willard Akıl Hastanesi, kayda değer bir mimariye ve ilginç bir tarihî öneme sahiptir. 19. yüzyılın sonlarına doğru, Thomas Story Kirkbride liderliğinde tasarlanmış olan hastane, o dönemdeki zihinsel hastalık bakımı anlayışına uygun olarak inşa edilmiştir. Bu nedenle, hastane mimarisiyle beraber bakım felsefesi ve tedavi metotları açısından da oldukça önemlidir.

Bugün, Willard Akıl Hastanesi’nin yıkımı önerilmiştir ancak son dönemlerde hastanenin restore edilmesi ve kültürel bir miras olarak korunması için mücadele eden birçok kişi ve kuruluş da bulunmaktadır. Hastanenin buram buram tarih kokan binaları, saklı kalmış tarihi dokusu ve nostaljik bir atmosferi hala büyük bir ilgi uyandırmaktadır. Böylesine önemli bir tarihî yeri korumak ve gelecek nesillere aktarmak da oldukça önemlidir.

Yorum yapın